Devalüasyon, bir ülkenin resmi para biriminin diğer ülke para birimleri karşısında veya bir grup para değeri karşısında ya da para standartlarındaki değerinin düşürülmesidir. . Devalüasyon yapmanın en temel sebeplerinden bir tanesi ülkenin ticaret açığını dengelemek için parasının değerini düşürmesidir.
KrediDeğeri(Nominal Değer): Senet üzerinde yazılı olan ve vade gününde ödenmesi gereken tutardır. Pein Değer: Senedin vade tarihinden önce paraya çevrilmesine ihtiyaç duyulması halinde, bu işleme başvurulan tarihle, borcun ödenmesi gerekli tarih arasındaki süreye göre, belli bir
Ana hedef katma değerli ihracatı artırmak. Sanayi sektörleri arasında en çok ihracat yapan 5. sektör olan Demir ve Demir Dışı Metaller sektörünün ihracatı Ocak-Haziran döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 37.6 artış ile 7 milyar 820 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde birim ihraç fiyatı 2021 Ocak
İçiskontodan farkı, iç iskontoda senedin peşin değeri üzerinden hesaplanırken; dış iskontonun senedin vadeli değeri üzerinden yani nominal değeri üzerinden hesaplanır. Dış iskonto yöntemine göre peşin değerin formülü şu şekildedir; Bugünkü değer = Gelecekteki (nominal) Değer x (1- iskonto oranı x süre)
23hours agoTOGG, yani yerli ve elektrikli otomobil meselesi bile memlekette bölünme kaynağı oldu. TOGG'a inanalar ve TOGG'a inanmayanlar diye milleti bölmeye çalışıyor iktidar ve iktidar destekçileri.
bIpcH2. Döviz piyasası dünyanın en eski, en geniş ve en yoğun finansal piyasası olarak bilinmektedir. Bunun en temel sebebi, ülke ekonomisinin dış dünya ile bağlantısını kurması açısından döviz piyasasının çok önemli bir fonksiyona sahip olmasıdır. Döviz piyasasının en açık tanımı, bir paranın bir diğer para ile değiştirildiği ortamlardır. Döviz piyasada yapılan işlemler uluslararası ticareti kolaylaştırmış ve gün geçtikçe daha fazla mal ülkeler arasında ticarete konu kuru neye göre belirlenir?Döviz fiyatlarına döviz kuru denir. Döviz kuru, iki milli para birimi arasındaki değişim oranını ifade eder. Döviz kuru bir fiyat olmakla beraber herhangi bir malın fiyatından farklıdır. Kur, döviz piyasasında talebi = Ülke parası arzıDöviz arzı = Ülke parası talebiDöviz arzı ülke parası talebi ile döviz talebinin ülke parası arzının piyasada karşılaşması sonucu dövizin fiyatı, döviz ile döviz ile ulusal para arasındaki kur kuru yükselirse yabancı paranın değeri artar, ulusal paranın değeri azalır. Döviz kuru düşerse yabancı paranın değeri azalır, yerli paranın değeri döviz alım sayımı için kur belirlemeleri kote etmek veya kotasyon deyimleri ile ifade olunur. Türkçe olarak ifade etmek gerekirse “Fiyat yazmak” anlamına gelir. Bankalar döviz kurlarını alış ve satış kurları olarak ayrı ayrı kote eder. Bankalar dövizi düşük fiyattan alır yüksek fiyattan satar. Alış ve satış kurları arasındaki fark, bankanın kârını ve işlem giderlerini finanse bazen uyguladıkları politikalara göre döviz kurunu kontrol etmek isterler veya serbest bırakmak isterler. Uygulanan bu politikalar ikiye Sabit Kur Sistemi2 Esnek Kur SistemiSabit kur sisteminde, ulusal paranın değeri belli bir yabancı para veya altın cinsinden tanımlanıp bu değer hükümet tarafından sabit tutulur. Bu sistemde ulusal paranın döviz karşısındaki değeri, piyasada serbestçe , döviz arz ve talebi tarafından belirlenemez. Döviz alım sayımı hükümetin ilan ettiği resmi kur üzerinden kur sisteminde, dövizin ulusal para karşılığındaki değerinin döviz arzı ve döviz talebi tarafından serbest döviz piyasası koşullarında belirlenmesine dayanan bir sistemdir. Dövizin değeri bu sistemde değişkendir. Bu nedenle döviz olarak borçlananlar her zaman döviz kurunun çıkması riskiyle karşı karşıyadır. Mal alım sayımı yapanların kur riskini göz önünde bulundurarak fiyatları belirlemeleri gerekir. Bu da ulusal paranın değerinin istikrarsız olduğu Türkiye gibi ülkelerde sorun yaşanmasına yol açar. Esnek kur sisteminde her an değişme gösteren döviz kurları spekülasyon aracıdır. Kurun artacağı/ düşeceği beklentisi kişileri spekülasyon amacıyla döviz alım satımına yönlendirir. Esnek kur sistemi inde piyasaya devlet müdahalesinin olmaması gerekir. Fakat devlet, kurun aşırı iniş çıkış yapması riskini azaltmak amacıyla ve ticaret yapanların istikrarlı bir ortamda ticaret yapmalarını sağlamak amacıyla döviz piyasasına sıklıkla müdahale eder. Genellikle hükümetler döviz kurlarını belli bir dalgalanma aralığı içinde tutmayı zamanlarda ülkemizde dolar fiyatlarının artması birçok sebebe bağlıyken bunlardan biri de yabancı yatırımcının ülkeden dövizini çekmesidir. İstikrarlı bir ortam görmeyen yatırımcı parasını kaybetme korkusuyla veya daha fazla faiz veren bir başka ülkeye gitmek için dövizini çeker. Bu durumda bu ülkede dolar kıtlaşır. Dolar ve döviz fiyatları da artış gösterir. Bu sorunu çözmek için ilk olarak ülkenin ekonomik istikrarını sağlamak gerekiyor. Ayrıca faizleri de fazla düşürmemek gerekir. Böylece döviz kıtlığı yaşanması bir nebze engellenir. Ancak dövizi fazla düşük olması da ihracatçı açısından tercih edilmeyen durumdur. Bu durumda ihracatçı ihraç ettiği malı düşük fiyattan satmış olacak, kazancı düşecektir. Yüksek kur da ithalatçı tarafından istenmez çünkü ithalatçı ithal ettiği malı çok pahalıya almak zorundadır. Döviz kurunun belli değerlerde tutmak her iki taraf içinde getiri önceki yazımız olan Otomatik Ödeme Talimatı Nedir ? Otomatik Ödeme Talimatı Nasıl Verilir ? başlıklı makalemizde Ödeme talimatı nedir, otomatik ödeme ve Otomatik ödeme talimatı hakkında bilgiler Döviz kuru işlemleriDöviz kuru nedirDöviz kuru neye göre belirlenir
Şimdilerde de döviz kurları ciddi bir sıçrama yapmış durumda. Döviz fiyatları kopup gidiyor ve TCMB’nin faiz politikasına net bir şekilde tepki veriliyor. Piyasada tüm mal ve hizmetlerin fiyatlaması bu esasa göre itibari ile enflasyon olgusu, yüzde 50’ler seviyesinde ve nerede duracağı belirsiz. Hükümet mevcut programda ısrarını devam ettirirse, dövizin yeni oluşan değeri mal ve hizmet fiyatlarına “kalıcı” olarak yansıyacaktır. Zira bahse konu seviye yeni “denge” kabul edilecektir. Belirli ve makul bir zaman aralığı geçildiğinde, hani mali otorite faizleri yükseltilse dahi, TL cinsinden oluşmuş mal ve hizmet fiyatlarının geri gelmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple döviz, ulaştığı her seviyede soluklanmakta ve sonrasına dair bir “asgari baz” haline eski rakamlara dair “gemi iskeleden açılmış” gözüküyor. Artık gerilemesi kolay olmayan Dolar’ımız 16’lar, Euro’muz 18’ler mertebelerindedir. Tasarruflarını TL cinsinden muhafaza edenler, enflasyonu yansıtma imkânı olmayan kesimler ve tabii ki sabit gelirliler bu gelişmelerin maalesef mağdurları TEHLİKELİ HALE GELİYORDÖVİZ kurunun ve enflasyonun hızlandığı dönemlerde stok devir hızını artırmanız batmanıza sebep olabilir. Bu süreçler özvarlığın tahribatına, fiktif gelirler üzerinden vergiler ödenmesine ve aynı hacimdeki ticarette işletme sermayesi ihtiyacının artmasına, finansman maliyetlerinin yükselmesine sebep olur. Bu yüzden ticarete ara vermeniz ya da “topa basıp” ticareti yavaşlatmanız bile gerekebilir. Bunun adı “stokçuluk” değil, “batmamak” adına tedbirli 10 TL bir özvarlığınız söz konusu. 10 TL’nin de karşılığı, döviz cinsinden 1 dolar olarak kabul edilsin. Örneğin bu özvarlığınızla araba alım-satım ticaretine girdiğinizi ve yüzde 20 kar marjı ile malınızı sattığınızı varsaydığınızda, 2 TL kazanmış ve 50 kuruşunu vergi olarak ödemiş, günün sonunda elinizde 11,5 TL bir para kalmış olur. Bu arada, tıpkı son dönemlerde olduğu gibi döviz kuru ve enflasyon artışı nedeniyle benzer evsafta arabanın 15 TL’ye çıktığını varsaydığınızda, aynı ticaret hacminin devamı için mal tedariğinde 3,5 TL ilave işletme sermayesine ihtiyaç gösterir hale geliyorsunuz. Bu arada, malınızı satmasaydınız ya da hiçbir ticarete girmeseydiniz, döviz ve enflasyon artışına paralel, paranızı döviz tutmuşsanız servetiniz 15 TL, arabayı stokta bekletseydiniz varlığınız yine aynı tutar olacaktı. Görüldüğü üzere bu denli ekonomik çalkantının olduğu ortamlarda ticaret bile anlamsızlaşıyor, kaynaklar çarpık kullanılıyor, fiktif vergiler oluşuyor, özvarlıklar yok oluyor.
Bulmaca; oyuncuların zeka, mantık, dikkat ve hafıza gibi zihinsel yeteneklerini kullanarak çözdükleri; yazılı, sözlü veya mekanik formatlardaki problemlerden oluşan genellikle tek kişilik oyun. Türkçede zeka oyunu kavramı da sıklıkla zeka ve mantığa dayalı bulmacaları tanımlamak için kullanılır. Bulmaca, habertürk bulmaca, HT bulmaca, Hürriyet Bulmaca, Sabah Bulmaca, Bulmaca çöz, Kare bulmaca, çengel Bulmaca, Zor çengel bulmaca, Kolay çengel bulmaca, Zor kare bulmaca, Kolay kare bulmaca, Posta kare bulmaca, posta çengel bulmaca, güncel bulmaca, posta gazetesi bulmaca cevapları, bulmaca cevabı, bulmacada nedir, bulmaca cevapları, anlamı nedir, kelime bulmaca, Kelime Bulmaca Oyunu, Kelime Avı Bulmaca, Posta Gazetesi Bulmaca çöz, Bulmaca Oyunları, Kare Bulmaca çöz, Resimli bulmacalar çöz, Telefonda bulmaca oyunları, çengel bulmaca kelime oyunu, Bulmaca çeşitleri, Kelime Bulmaca çöz, Gazete Bulmacalarında sorulan Dövizin milli paraya göre değeri bulmaca cevabı DEVALÜASYON Tavsiye Konular Kurumsal Egitimler Bulmaca Bulmaca Muhendislik Okulu
Bulmacada dövizin milli paraya göre değeri sitemizde tüm resimli çengel bulmaca, kare bulmaca ve diğer bulmaca sorularını bulabilir ve arama bölümünden bulmaca cevapları ulaşabilirsiniz bulmaca çözerken bilmediğiniz cevaplara ulaşarak bunları öğrenebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz ayrıca bulmaca çözmek Alzheimer riskinizi azaltır, Stresi azaltır, Sözlü becerileri geliştirir, Sosyalleşmenizi sağlar. bulmaca cevapları, kelime bulmaca, çengel bulmaca, kare bulmaca, halka bulmaca, bulmaca oyunları, cevapları, cevabı, eş anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, parası, para birimi, mecaz, gazetesi, eski dil, eski dilde, bulmaca sözlüğü, mecazen, simgesi, imi, bir tür, tersi, karşıtı, kısa, bir, resimdeki, artist, yazar, oyuncu, sanatçı, mecazi, bulmaca, bulmacada, sözlüğü, anlamı, nedir, 2 3 4 5 6 7 8 9 harfli, alttaki, üstteki, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları,
GİRİŞGün geçtikçe büyüyen, gelişen, globalleşen bir sektördür turizm. Bu yüzden turizmin bir ülkeye kazandırdığı ekonomik yararlar tartışılmaz bir gerçektir. Gerek insanlara istihdam olanağı sağlaması, gerekse milli gelire ve ödemeler dengesine katkıda bulunması nedeniyle her ülke için vazgeçilmez ekonomik bir birçok ülke, özellikle de gelişmekte olan ülkeler ödemeler dengesi bakımından önemli sorunlar yaşamaktadır. Bu sorun genellikle ödemeler dengesinin önemli miktarlarda açıklar vermesi sonucunda oluşmaktadır. Ödemeler dengesi açıklarının kapatılmasında temel yol ülkenin dışsatımının artırılmasıdır. Birçok ülke turizm sektörünü geliştirerek ödemeler dengesi açıklarını kapatmak için ve ekonomik darboğazlara düşmemek için büyük çaba harcamaktadır. Bu ülkelerden birisi de Türkiye’dir. Türkiye özellikle son yıllarda turizmi önemli ölçüde teşvik ederek dış turizm gelirlerini artırma ve bu gelirlerle ödemeler dengesi açıklarını kapatma politikası benimsemiştir. Benimsemiş olduğu bu politikada önemli oranda başarı sağlayan Türkiye için ödemeler dengesini olumlu etkileyen en önemli kalemlerden birisinin turizm olduğu diğer bir faydası ise birçok kişiye istihdam olanağı sağlamasıdır. Bugün, turizm sektörünün içinde bulunduğumuz kriz dolayısıyla her zaman olduğundan daha fazla istihdama katlıda bulunması beklenmektedir. Türkiye’nin jeopolitik konumu, dört semavi dininin buluştuğu bir ülke olarak ön plana çıkması, bununla birlikte rakiplerine göre son derece temiz plaj ve koylara sahip olması ve dört mevsimin bir arada yaşanması özellikleri nedeniyle adeta bir turizm cenneti görünümündedir. Türkiye’nin sahip olduğu bu değerleri turizm amaçlı kullanması, ülkemizin içinde bulunduğu işsizlik sorununun giderilmesinde çok önemli rol çalışmanın amacı; turizm sektörü ile istihdam arasındaki ilişkiyi, turizmin Türk ekonomisine sağladığı faydayı ve Türk ekonomisindeki önemini göstermektir. 1. TURİZM OLAYINA GENEL Turizmin Tanımı ve Turizm Olayına YaklaşımlarTurizmin tanımı sanıldığı kadar kolay değildir. Özellikle de çok yönlü özelliği, her kesimden insanlar tarafından kabul edilecek bir tanımın yapılmasını tanımının kökü Latince’den gelmektedir. Latince “Tornus” sözcüğü bir dönme hareketini ifade eder. İngilizce “Touring” kelimesi ile “Tour” kelimesi bu sözcükten çıkmıştır. “Tour” dairesel bir hareketi, bazı site ve yörelerin ziyaretini, iş ve eğlence amacı ile yapılan yer değiştirme hareketini ifade eder. “Touring” kelimesi ise zevk için yapılan eğitsel ve kültürel özellik gösteren seyahatler için kullanılır. “Tourner” dönmek ve ya döndürmek anlamına gelir.”Tour” ise hareket edilen yere dönmek şartıyla yapılan kısa veya uzun süreli seyahatleri ifade eder. “Türkçe’de “Seyyah” sözcüğü turist, “seyahat” sözcüğü ise turizm kelimelerinin karşılığıdır. “Turist” sözcüğü ise turizmle ilgisi olan anlamına zor olmasına rağmen, halen mevzuatımız açısından geçerli olan tanımı günü kabul edilen tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu’nun 36. maddesi gereği Bakanlar Kurulu’nun gün ve 5643 sayılı kararı ile tarih ve 9016 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Turizm İşbirliği Nizamnamesinin 3. maddesine göre turizm“Yerleşmek niyeti olmaksızın, hava tedbili yapmak, sayfiyeye gitmek, spor, ziyaret, tetkik ve araştırma yapmak, tedavi edilmek, eğlenip, dinlenmek gibi maksatlarla, kültür veya sanat hareketleri sebebiyle toplu veya bireysel olarak yapılan seyahatlerdir.”Yine aynı maddeye göre turist“Yukarıdaki tanımda yazılı maksatlarla, toplu ya da münferit bir halde seyahat eden yerli veya yabancı kimselerdir.” ”Bunun yanı sıra turizm aşağıdaki özellikleri kapsayan geniş bir Turizm her şeyden önce insanların belirli bir süre için değişik amaçlarla seyahati ve konaklamayı Turizm insanların kendi konaklama yerleri dışında, sürekli yerleşim amacı gütmemek üzere yaptıkları seyahat ve geçici konaklamayı Turizm para kazanma amacı gütmemek üzere yapılan seyahat ve geçici konaklamaları Turizm, liberal bir atmosfer içinde yapılan hareketler Turizm, insanların iş, merak, din, sağlık, spor, dinlenme, kültür, aile ziyareti, kongre ve seminerlere katılmak gibi nedenlerle yaptıkları seyahatleri ve konaklamaları Turizm, insanların toplu ya da kişisel şekilde yaptıkları seyahatleri Turizm, bir yandan seyahatin teşkil ettiği dinamik elemanı, diğer yandan gidilen yerde 24 saati veya bir gecelemeyi aşan konaklamaların meydana getirdiği statik elemanı Turizm, aynı zamanda sosyal bir Turizm, sadece seyahat veya konaklamadan ibaret bir faaliyet değildir, aynı zamanda her şeyden önce ağır bir endüstridir. Turizm sektörü son derece çeşitli ve büyük boyutlu yatırımların yoğun olduğu bir sektördür. Bu yatırımlar genellikle şu katogoriler içinde Yapı Yatırımları-Üst Yapı Yatırımları-Tamamlayıcı Yan Turistik YatırımlarBu belirtilen yatırımları içeriği, ortak hedefi ve bölünmez bir bütünü oluşturması turizm sektörüne aynı zamanda entegre bir endüstri özelliği yol olmadan konaklama potansiyelinin yeterli olmasının anlamı Turizm Olayının ÖzellikleriTurizmin en önemli özelliği ekonomik bir olgu oluşudur. Turizm geliri, turizm endüstrisinin ulusal gelire olan bir katkısıdır, dolayısıyla ekonomik açıdan ödemeler dengesine katkıda içi ve ülkeler arası ilişkilerin gelişimine olan katkısı, yoğun çalışma ve yaşama koşullarının doğurduğu gerilimleri dinlenme ve eğlence olanakları yaratarak azaltması, yumuşatması turizmin bir başka turizm, yatırım olanakları sağlayan bir özelliğe sahiptir. Bu yatırımlar ithalata dayalı olmayan, istihdam olanakları yaratan, hammadde sorunu çıkarmayan olarak, turizmimiz ve bünyesinde varolan potansiyel birikim, ödemeler dengesine olumlu etkisi ve sosyo-kültürel gelişmeye yararları yönünden ülkemizde alternatifi olmayan bir sektörü Turizmin Önemi2. Dünya Savaşı yıllarına kadar gelişimini sürdüren turizm, savaş yıllarında ölü döneme girmiştir. 1950’lerden sonra yepyeni bir içerikle sosyal turizm yeniden canlanmaya başlamıştır. Bu canlanmaya, gelişen ülkelerin yaşam seviyesinin yükselmesi, nüfusun hızla artış göstermesi, çalışanların yeni haklar elde etmeleri, teknik ve teknolojik gelişmenin ulaşım, tanıtma ve organizasyon gibi sahalarda başarı ile uygulanması, kredili ve taksitli gezi olanaklarının ortaya çıkışı gibi gelişmeler yeni bir hız vermiş, turizmin öneminin kavranması da bu gelişmelere yeni boyutlar yüzyılın ilk yarısında, ülke ekonomilerinin karşılaştığı ulusal ve uluslar arası ekonomik sorunların çözümünde ve darboğazların aşılmasında turizm, dinamik ekonomik özellikleri ile adeta bir çıkış noktası olmuştur. Turistik hareketleri döviz arzını artırarak ödemeler bilançosu açıklarını azalması, milli paraya değer kazandırması, turizm gelirlerinin tekrar dağılımı yoluyla ekonominin canlanması, turistik talep artışlarına paralel olarak yatırımların hızlanması, milli gelir üzerindeki katma değer etkisi, devletin vergi gelirlerini artırıcı rolü ve iç fiyatlar üzerindeki etkileri belli başlı moneter üretim tekniğinden kaynaklanan istihdam etkisi, turistik faaliyetlerin yürütülmesinde yararlandığı sektörler üzerindeki olumlu etkileri ile fiziksel ve kurumsal alt yapı üzerindeki olumlu etkileri turizmin reel karakterli yanı sıra uluslararası yakınlaşma, ulusal değerlerin değerlendirilmesindeki rolü ve uluslararası kültür alışverişlerini kolaylaştırmada sağladığı olanaklar vs. turizmin önemini ortaya çıkaran konular olmuştur. Bilindiği gibi bu konular, turizme yönelen ve ondan bir şeyler bekleyen ülkelerin ağırlık verdiği konulardırYıllardır her alandaki bilinçsizlik ve eldeki olanakların yeterince değerlendirilememesi ile ortaya çıkan bugünkü durum, turizmin yaşanılan döviz darboğazında kısa vadeli bir çözüm olarak ele alınmasına yol sanayileşmeye dayandırmış ve döviz sorunu olmayan ülkelerde turizm, önceliği olan bir sektör olarak kabul edilmemekte veya bu sektöre pek fazla güven duyulmamaktadır. Türkiye de kalkınmasını sanayileşme ile gerçekleştirebileceğini ilke olarak kabul etmiştir. Ancak farklı olarak ülkemizde döviz sorunu bir darboğaz olarak görünmektedir. O halde, turizmi kısa vadeli ekonominin sürükleyici bir sektör olarak kabul etmekle birlikte döviz darboğazı sorununun çözümlenmesinde önceliği alabilecek bir sektör olarak görmek gerçeği ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak Türkiye, kalkınma için sanayileşmenin gerekliliğini ve önemini kavramıştır. Ancak, hızla sanayileşirken bu çabayı dışa bağımlı bir şekilde sürdürmekte ve içine düşülen bugünkü ekonomik darboğazda turizmi tek yanlı olarak sadece ekonomik açıdan ele almaktadır. Yani, bugün için turizm, sanayi girdilerinin finansmanında dışarıya ödenmesi gereken dövizin önemli bölümünü sağlayabilecek, dış borçların ödenmesi için bir “kaynak” olarak yatırımları son derece pahalı yatırımlar olmasına karşılık gerek yatırım sırasında gerekse işletme döneminde çok az miktarda hatta hiç döviz gereksinmesine ihtiyaç göstermezler. Dış borçlanmayı gerektirmeyen bu yatırımlar, eldeki kaynakların verimli olarak kullanımını sağladığı gibi, üretken niteliklerden dolayı da sürekli döviz kaynağı olma durumunu sağlamaktadır. Tüm bunların yanı sıra akıllıca değerlendirildiği süre içinde sosyal, kültürel ve yoğun istihdam sağlayan birçok olumlu gelişmeleri bünyesinde TURİZMİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ İle İstihdam Arasındaki İlişkiİstihdam kavramı günümüzde çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Bazı yazarlara göre istihdam; iş arayan veya emek arzı olarak tanımlanırken , bazılarına göre ise, ekonomide çalışma istek ve arzusunda olan tüm yetişkin insanların, iş bulup çalışmalarını ifade etmektedir. Geniş anlamda ise istihdam; üretim faktörlerininemek, sermaye, toprak, girişim üretimde kullanılması anlamını taşımaktadır. Çalışmanın amacı gereği istihdam, bundan sonraki kısımlarda genel anlamından ziyade daha çok iş gücü anlamıyla kullanılacaktır. Buna göre istihdam, diğer üretim faktörleri göz önünde tutulmaksızın, sadece emek faktörünün çalıştırılması ve üretimde kullandırılmasını ifade sektörünün emek-yoğun bir sektör olması ve otomasyona diğer sektörlerden çok daha az imkan sağlaması bu sektörde insan gücüne olan ihtiyacı daha da arttırmaktadır. Turizm sektöründe gelişmiş ülkeler incelendiğinde, o ülkeleri ilginç ve çekici yapan unsurların sadece maddi kaynakları, yatırımları, tarih ve tabiat zenginlikleri değil, onların değerlendiren insan ve organizasyon gücü olduğu görülmektedir. Buna göre bir ülkede turizm sektörünün geliştirilmesi açısından özellikle arz tarafındaki insan unsuru büyük önem taşımaktadır. Örneğin, otel işletmelerinde en üst düzeydeki yöneticiden, en alt kademedeki işgörenlere kadar gerekli niteliklere sahip olmayan bireyler söz konusu ise, otel yatırımı istediği kadar çağdaş ve kaliteli olsun, işletmenin gelişmesi ve verimli çalışması mümkün değildir. Bu durum yalnızca otel işletmeleri için değil, turizm sektörü içerisinde doğrudan ya da dolaylı olarak yer alan bütün işletmeler için geçerlidir. Turizm sektörünün bu özelliği, özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu sektörün geliştirilmesi ile, yeni iş olanaklarının arttırılmasında, dolayısıyla istihdam üzerinde önemli rol oynayacaktır. Örneğin, bir ülkede turizmin gelişmesi üst yapı yatırımlarının ve döviz gelirlerinin artışına yol açacak, bu durum da önemli ölçüde yeni istihdam olanaklarının açılmasına imkan özellikle işsizlik oranı yüksek ülkelerde herhangi bir sektörün ekonomi üzerindeki gözle görülebilir en belirgin etkisi yaratılan istihdamdır. Bu tür ülkelerde sanayileşme oranı düşük olduğu için işsizliği gidermenin tek yolu turizm sektörünün geliştirilmesiyle mümkündür. Turizm sektörünün gelişmesi ile istihdam etkisi, turizmin gelişmesine ve turizm talebinin yoğunluğuna bağlı olarak artar. Turizmin gelişmesine paralel olarak turistik tesis yatımlarının artması, iş gücü talebini arttırdığı gibi, turizmin mevsimsel özelliğinin bir sonucu olarak talebin yoğunlaştığı dönemlerde turistik işletmelerde iş gücü talebi artacaktır. Mevsim dışında ise, işgücü talebi azalmakla birlikte yine de bir devamlılık göstermektedir. Turizmin genel olarak; doğrudan, dolaylı ve uyarılmış olmak üzere üç tür istihdam meydana getirdiği kabul edilmektedira Doğrudan İstihdam Turizm sektörünün kendisinden kaynaklanan ve ona bağımlı olan işlerdir. Konaklama, yeme-içme işletmeleri, hediyelik eşya satan mağazalar, bar ve gece klüpleri, seyahat acentaları, ulaştırma işletmeleri ve turizm örgütlerinde yaratılan işler bu gruba girmektedir. Uluslar arası alanda yapılan araştırmalar, turizm sektöründe çalışanların yaklaşık % 75’inin doğrudan istihdam edildiğini Dolaylı İstihdam Turizm endüstrisinin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri veren, bir başka deyişle sektörü beslemeleri sonucu ortaya çıkan istihdamdır. İnşaat, tarım, imalat ve hizmet sektörlerinde, turizm gelişmesi ile birlikte sağlanan istihdam bu gruba Uyarılmış İstihdam Doğrudan ya da dolaylı istihdamla sağlanan gelir harcandıkça turizmin çarpan etkisi ile ekonomide yaratılan ek sektörünün emek-yoğun üretim tarzı ile çalışması, turistik mal hizmet üretiminde makineleşmeye ve otomasyona büyük ölçüde gitmenin imkansızlığı, bu sektörün doğrudan istihdam etkisini artırmaktadır. Ayrıca, turizm sektörünün insan gücüne dayanmasından dolayı, bu sektörde istihdam yoğunluğu diğer sektörlere oranla daha yoğun olmaktadır. Türkiye’de Turizm Sektörünün İstihdamdaki Yeri ve ÖnemiTürkiye, yetişmiş yeni iş gücünün önemli bir kısmı için, iş bulma olanakları kısıtlı olan bir ülkedir. Ülkede hem hızlı nüfus artışı hem de artan bu nüfusun kentlerde yoğunlaşması sorunu günden güne ağırlaştırmaktadır. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinin oluşturduğu ortam, çalışabilecek durumdaki insanlara yeni iş alanları yaratma konusunda bir takım zorluklar yaratmaktadır. Turizm sektörü bu konuda yeni iş alanlarının açılmasını sağlayarak önemli bir işlev görmektedir. Türkiye’de iş gücü istatistikleri ayrıntılı biçimde elde edilemediğinden, turizm için istihdam rakamı değişik yollarla tahmin edilmektedir. Tahminlerin dayanak noktasını ise, yatak başına çalışan kişi sayısı oluşturmaktadır. Türkiye’de yapılan çeşitli çalışmalar, konaklama tesislerinde yatak başına kişinin istihdam edildiğini göstermektedir. 2001 yılı sonu itibariyle Turizm Bakanlığı’ndan işletme, yatırım ve belediye belgeli toplam yatak sayısı Bu durumda, konaklama tesislerinde doğrudan çalışan işgücü sayısı olmaktadır. Bu rakama marina ve yatçılık, ulaştırma şirketleri, seyahat acentaları, alış-veriş merkezleri gibi turizmle ilgili çeşitli birimlerde çalışan işgücü eklendiğinde sektörde doğrudan istihdam yaklaşık bulmaktadır. Öyle ki,1999 yılında yapılan bir araştırmada Türkiye’de turizm sektöründe kişinin doğrudan istihdam edildiğini göstermektedir. 2010 yılında bu rakamın ulaşacağı tahmin edilmektedir. Araştırmalar, turizmde bir birim doğrudan istihdamın, yan sektörlerde 1,5 birim dolaylı istihdam yarattığını göstermektedir. Böylece günümüzde turizmde dolaylı istihdam rakamı doğrudan ve dolaylı istihdam toplamı ise yaklaşık Turizmin Türkiye’nin Ödemeler Dengesine Etkisinin Ödemeler Dengesi Kavramı“Bir ülkenin ödemeler dengesi bilançosu o ülke bireyleri ve işletmeleri ile yabancı ülke bireyleri ve işletmeleri arasında yapılan tüm ekonomik işlemlerin sistematik bir şekilde tutulan kaydı olarak tanımlanmaktadır.” Ödemeler dengesi; belli bir dönemde genellikle bir yıl bir ülkenin tüm yabancı ülkelerle olan ekonomik ilişkilerini gösteren bir tablo olarak tanımlanmaktadır. Belirli sisteme göre tutulan kayıtlarla düzenlenen bu tablo, belli bir dönemde, bir ülkede oturan kişi ve kurumların diğer bir ülkeye yaptıkları her türlü ödemelerle, o ülkeden yapılan ödemeleri, ülkeler arası her türlü ekonomik işlemleri, dışalım ve dışsatım nedeniyle ortaya çıkan her türlü borç ve alacakları gösterir. Diğer bir anlatımla, bir ülkenin ödemeler bilançosu; o ülkenin belirli bir zaman süresi içindeki bütün ekonomik işlemlerine ait bilanço şeklindeki istatistiksel kayıtları ifade eder. Ödemeler dengesi iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm mal ve hizmet hareketlerini ve bu hareketlerin neden olduğu döviz giriş ve çıkışlarını göstermektedir. İkinci bölüm ise, birinci bölümdeki mal ve hizmet hareketlerinin neden olduğu döviz giriş ve çıkışlarında meydana gelen dengesizliklerin açıklanması amacını Ödemeler Dengesine EtkisiTurizm, özellikle gelişmekte olan ülkeler tarafından şiddetle ihtiyaç duyulan döviz girdisi sağlayan, istihdam olanakları yaratarak işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunan bir ekonomik faaliyet olarak kabul edilmektedir. Öyle ki, Türkiye’nin de içinde bulunduğu kimi ülkeler turizmi başlı başına bir ekonomik gelişme amacı olarak kabul etmişler ve yetersiz ekonomik kaynakların önemli bir bölümünü turizmin gelişimine ayırmışlardır. “1991 yılında Türkiye’de yapılan toplam sabit sermaye yatırımlarının % 4’ünü turizm alanındaki sabit sermaye yatırımları oluşturmaktadır.” Gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi için temel şart dışsatımın arttırılmasıdır. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin turizmi ekonomik kalkınma aracı olarak kullanmak isteme nedenlerinden birisi; turizmin görünmeyen dışsatım olarak söz konusu ülkeler için önemli miktarda gelir yaratması olduğu ülke için önemli miktarlarda görünmeyen dışsatım geliri sağlayan turizm, diğer dışsatım sektörlerinden farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir1. Bankacılık ve sigortacılık sektöründe olduğu gibi turizm sektöründe de bir yerden başka bir yere gönderilen somut bir ürün söz konusu değildir. Gerçekte turizm, müşterinin ürünün üretildiği yere gelip bizzat ürünü tükettiği birkaç sektörden Turizmin görünmeyen ihracat olarak bir başka özelliği, ülkenin sahip olduğu uluslar arası ulaştırma işletmelerinin ödediği navlun hariç ülke turistik ürün dışsatımı için herhangi bir navlun ödememektedir. 3. Turizm ürününün birçok parçadan oluşması nedeniyle turizm, ulusal ekonomi içindeki birçok sektörü etkilemektedir. Örneğin, turist harcamaları otelleri, alış-veriş merkezlerini, restoranları, rekreasyon hizmeti veren işletmeleri, ulaştırma işletmelerini vb. gibi birçok sektörü doğrudan etkilerken, yerel yönetimlerin gelirleri, alt yapı hizmetleri vb. gibi alanları dolaylı olarak Turizm hem mevsimsel dalgalanmaların yaşandığı hem de olumlu iç ve dış gelişmelerden yavaş, olumsuz iç ve dış gelişmelerden ise çok çabuk etkilenen bir sektördür. Dolayısıyla turizm istikrarsız bir Turizm sayesinde dışsatımı olanaklı olmayan jeo-ekonomik varlıklar, sosyo-kültürel varlık, değer ve olaylar ile spesifik bazı hizmetlerin dışsatımı yapılmakta ve ülkeye döviz girişi Turizm ürününün bir başka özelliği de ürün pazarlamasındaki farklılıktır. Diğer dışsatım ürünleri fuarlarda somut bir ürün olarak sergilenebilirken, soyut nitelik taşıyan turizm ürünü sergilenememektedir. Acentalar aracılığı ile satılan turizm ürünü sözlü tanıtım ve poster, slayt, film, broşür vb. gibi görüntülü araçlar yardımıyla satılır. Bugün dünyada hem ödemeler dengesi fazla veren Japonya gibi ülkelerin hem de ödemeler dengesi açık veren Türkiye ve Yunanistan gibi ülkelerin turizmi ulusal seviyede teşvik etmelerinin temel nedeni; turizmin ödemeler dengesine her iki ülke açısından da katkıda gibi ödemeler dengesi fazla veren ülkeler, bu fazlalığın enflasyona neden olmaması ve eritilmesi için vatandaşlarının uluslar arası turizme katılmalarını teşvik aksine ödemeler dengesi açık veren ülkeler ise, ödemeler dengesi açıklarını kapatmak istemektedirler. Çünkü, ödemeler dengesindeki bir bozukluk gelir, istihdam ve fiyatlara yansımaktadır. Bu nedenle ödemeler dengesi politikası gerek dış ekonomi politikası ve gerekse genel ekonomi politikası içinde önemli bir yere sahiptir. “Gelişmekte olan ülkeler için uluslar arası turizmin geliştirilmesi, gereksinim duyulan döviz gelirlerinin artırılması açısından diğer sektörlere kıyasla üç temel üstünlüğe sahiptir. Bu üstünlükler şunlardır1. Turizm, sürekli büyüyen bir Turizm pazarı, imalat ve diğer temel mal pazarlarının aksine göreceli olarak daha az korunmaktadır. Dahası turizm pazarı tüketicilerin turistik ürünü tüketmek için üretim yerine gitmek zorunda oldukları bir pazardır. Dolayısıyla ithal ikamesi daha Turizm, birçok ülke açısından hem ekonominin çeşitlenmesi hem de geleneksel dışsatıma bağımlılığın azalması anlamına gelmektedir.” Dış Turizm BilançosuÖdemeler dengesi belli bir dönemde bir ülkenin diğer ülkelerle olan tüm ekonomik işlemlerini ana başlıklar altında toplam olarak ortaya koyduğundan, ekonomik ilişki kapsamına giren mal ve hizmetlerin çeşitleri bakımından ayrıntılı bir incelemeye gereksinim duyulduğunda ayrı ayrı bilançolar düzenlenmesi gerekir. Bu amaçla, ülkeler arasındaki mal hareketleri için “dış ticaret bilançosu” hizmet hareketleri için “hizmetler bilançosu ve sermaye hareketleri için de “sermaye bilançosu düzenlenir. Aynı şekilde bir ülkenin diğer ülkelerle olan turistik ilişkilerinden doğan döviz hareketleri içinde “turizm bilançosu” düzenlenir. Görünmeyen kalemler altında yer alan dış turizm hesabına ait bütün gelir ve giderler dış turizm bilançosunda gösterilmektedir. Dış turizm bilançosu bir ülkenin belirli bir süre içerisinde genellikle bir yıldır diğer ülkelerle olan turistik ilişkileri sonucunda oluşan turistik gelir ve giderlerini gösteren bir tablodur. Yıllık olarak düzenlenen dış turizm bilançosunun sonucu üç şekilde Denk Dış Turizm Bilançosu Bir yıl içerisinde uluslar arası turistik hareketler sonucunda ülkeye giren döviz ile ülkeden çıkan döviz miktarının eşit olması durumunda denk dış turizm bilançosu oluşmaktadır. Denk dış turizm bilançosunun ülkenin ödemeler dengesine olumlu ya da olumsuz herhangi bir katkısı Aktif Dış turizm bilançosu Bir yıl içerisinde uluslar arası turistik hareketler sonucunda ülkeye giren döviz miktarının ülkeden çıkan döviz miktarından fazla olması durumunda dış turizm bilançosunda ülke lehine bir fazlalık oluşmaktadır. Bu durum Japonya gibi istisnalar hariç tüm ülkeler tarafından arzulanan bir durumdur. Çünkü dış turizm bilançosundaki fazlalık ödemeler dengesi açıklarının kapatılmasında Pasif Dış Turizm Bilançosu Bir yıl içerisinde uluslar arası turistik hareketler sonucunda ülkeye giren döviz miktarının ülkeden çıkan döviz miktarından az olması durumunda dış turizm bilançosunda ülke aleyhine bir açık oluşmaktadır. Bu durum yukarıdakinin aksine istenmeyen bir durumdur ve ödemeler dengesi açıklarının artmasına neden Türkiye’nin Dış Turizm Bilançosunun AnaliziBirçok ülke gibi Türkiye’de dış turizm bilançosunun ülke lehine fazla vermesini sağlamak için bir taraftan reklam, tanıtım ve turizm yatırımlarının teşvik edilmesi gibi çeşitli araçları kullanarak dış turizm gelirlerini artırmaya çalışırken;diğer taraftan, pasaport harçlarının artırılması ve dış seyahat vergilerinin artırılması gibi çeşitli ekonomik araçları kullanarak yurt dışına çıkacak vatandaşların sayısını azaltarak;dış turizm giderlerini azaltmaya çalışmaktadır. Türkiye özellikle 1980’li yıllardan itibaren turizmi ekonomik gelişme için itici bir güç olarak kabul etmiş ve bu amaçla Turizm Teşvik Kanunu çıkartarak yetersiz ekonomik kaynakların önemli bir bölümünü turizmin gelişimine ayırmıştır. Bu çabalar sonucunda hızlı gelişme göstererek Türkiye’nin en genç ve en dinamik sektörlerinden birisi haline gelen Türk turizm sektörü günümüzde ilişki içerisinde olduğu diğer sektörler de dikkate alındığında; Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğu söylenebilir.
dövizin milli paraya göre değeri bulmaca