Muhammed’in Miraç Gecesi’nde yaşadıkları ile miraca yükselişi ve gördükleri ile ilgili detaylar merak ediliyor. Öğrenilmek istenen Peygamber Efendimiz Hz. Öğrenilmek istenen
Muhammedin A.s Şam Hadisi,Hz. Muhammed’in A.s ve Şam,Hz. de yaşanan olaylar tüm İslam aleminin ve Müslümanların yüreğini sızlatıyor adeta
596- Hz. Hatice ile evlenmesi, Ebû Talib’in nikâh töreninde konuşması. 598 - Oğlu Kasım'ın doğması. (Kendisine Ebul Kasım denilmesi). 599 - Hz. Ali’nin doğması. 600 - Kızı Zeyneb doğdu, 604 - Kızı Rukiye doğdu, 608 - Kızı Ümmügülsüm doğdu. 608 - Muhammed’ül Emîn denilen Hz. Muhammed’in Kâbe hakemliği.
Hz Muhammed hayatı boyunca bu ayete göre hareket etmiştir. 0, her hangi bir konuyla ilgili kararını vermeden önce o konuda uzman olan kişilerle istişare yapmıştır. Onların fikirlerini almış ve ona göre nihai kararını vermiştir. Hayatında alacağı her önemli konuda danışarak iş yapmıştır. Örneğin Hz. Muhammed Hz.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) Daveti: Mekke Dönemi. Hz. Muhammed (s.a.v) 571 yılında Mekke’de doğdu. Mekke ve çevresinde dürüstlüğü, güvenilirliği ve güzel ahlakıyla tanındığından “Güvenilir Muhammed” yani Muhammedü’l Emin ismiyle anılırdı. Hz. Muhammed’in yaşadığı dönem, toplumun pek çok olumsuz
v6eBc. Peygamber Efendimizin hayatı kısaca öğrenmek isteyenler için hazırladığımız yazımızda, Peygamber Efendimizin soyu, Peygamber Efendimizin gençliği, Peygamber Efendimizin peygamberliği ve Peygamber Efendimizin savaşları gibi genel konuları ele alacağız. İşte Peygamber Efendimizin hayatı…PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN KİMDİR?Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed sav, 571 yılında Mekke'de doğdu. Mekke'nin ve Arabistan'ın en nüfuslu kabilesi olan Kureyş'in, Benihaşim Haşimoğulları boyundandır. Babası Kureyş kabilesinin lideri ve Mekke yöneticisi olan Abdülmuttalip'in oğlu Abdullah, annesi ise yine aynı kabilenin Zühre boyundan Vehb bin Abd Menaf'ın kızı Amine idi. Süt annesinin ismi ise Halime' EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED'İN BİYOGRAFİSİDoğum Yeri Suudi ArabistanMüslüman Aleminin son Peygamberi olan Hz. Muhammed ;PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN SOYU Mekke'nin büyük ailelerinden, Kureyş kabilesinin kollarından biri olan "Haşimoğulları" Abdullah , annesi Amine' dir. Dedesi Abdülmuttalip, Mekke' nin ileri EFENDİMİZ'İN DOĞUMU VE ÇOCUKLUĞU571 yılında Mekke 'de dünyaya önce babası Abdullah'ı , Altı yaşında Annesini ölümüyle sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib'in , sonra da amcası "Ebu Talip" in yanında yaşamını Ebu Talip'in yanında ticareti öğrenmiş, Arabistan dışında Suriye, Yemen bölgelerini EFENDİMİZ'İN putlara tapmaz, doğruluktan ayrılmaz, yalan söylemez, kimseyi kırmaz özellikleriyle, akıllı ve olgun davranışlarıyla, doğru sözlülüğü ve güvenilirliğiyle Kureyşliler arasında saygınlık dolayı " Muhammedül Emin" Güvenilir Muhammed işleriyle uğraşan, Kureyş'in saygın ve zengin hanımlarından olan yanında çalışmaya başlamış, bir dönem sonra onunla onarımından sonra kutsal sayılan "Hacer ül Esved" in yerine konulması sırasında, Kabilelerin anlaşamamaları üzerine çözüm için başvurmaları, onun saygı duyulan, sorunları çözebilecek güce sahip, uzlaştırıcı , kişilik özelliklerini OLUŞU Tek bir tanrı, yaratıcı olduğunu düşünen Hz. Muhammed , zaman zaman Mekke yakınlarındaki Hira Mağarasına giderek, burada düşünceleriyle başbaşa yılının Ramazan ayının 27. gecesi Cebrail aracılığıyla ilk vahiy kendisine MÜSLÜMANLAR Hz. Muhammed'in İslamiyet'e çağrısı ile ona ilk inananlara ilk Müslümanlar Hatice, Hz. Ali, Hz. Ebubekir, Zeyd' DÖNEMİNDE MEYDANA GELEN OLAYLAR İslamiyet'in giderek yayılmaya başlaması üzerine Mekkeliler, Müslümanlar üzerindeki baskı ve işkencelerini artırdılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed , Müslümanlardan isteyenlerin Habeşistan'a göç etmesine izin verdi. Hıristiyan Habeş hükümdarının kendileri gibi tek Tanrı inancını benimsemesi ve Müslümanlara iyi davranacağım düşünmesi Hz. Muhammed'in bu kararı almasında etkili Müslümanlarla her türlü ilişkilerini kesmişler. Bu durum üç yıl sürmüştür. Ticarî ilişki ve akrabalıkbağları gibi nedenlerle boykot eşi Hatice ve amcası Ebu Talip'in aynı yıl içinde ölmelerinden sonra Mekkelilerin Müslümanlar üzerindeki baskıları artmış, bunun üzerine Hz. Muhammed, hem İslamiyet'i yaymak hem de güvenilir bir yer bulmak amacıyla Taif kentine gitmiştir. Ancak Taif'liler iyi BİATLARI BAĞLILIK Medine'deki Hazreç kabilesinden altı kişi, Hac için Mekke'ye geldiklerinde Hz. Muhammed'le görüşmeleri sonucu,islamiyeti kabul etmişler, dönüşlerinde Medine'de İslamiyet'i yaymaya başlamışlardır. Bunun sonucunda 621 'de bir gurup Medine'li, Akabe'de görüşmüş, ona bağlı kalacaklarına ve sözlerini tutacaklarına söz vermişlerdir. Bu olaya " Biatı denilir."622'de bir gurup Medine'li daha, Akabe'de yeniden görüşmüş, İslamiyet'in buyruklarını yerine getireceklerine , koruyacaklarına söz vermişler ve onu Medine'ye davet etmişlerdir. Bu olaya da Biatları Biatları , Müslümanların Mekke'den Medine'ye göçüne , Hicret'e yol Muhammed'in, Müslümanlarla birlikte Mekke'den Medine'ye göç olayına "Hicret" Medineye göç edenlere "Muhacir" , Medine'de onları karşılayıp yardım edenlere "Ensar " Hicret olayı ile İslamiyet'in yayılışı ve Müslümanlar , Mekkelilerin baskısından kurtuldu. Medine Emirnamesi Anayasası hazırlanarak uygulamaya Medine'deki Arap ve Yahudi kabileleriyle görüşerek toplumsal barışı Devletinin temelleri takvime başlangıç Siyasi ve Askeri EtkinlikleriHz. Muhammed SAVAŞI 624Nedeni Mekkelilerin, Medinelilere ekonomik baskı yapması üzerine, Suriye'den Mekke'ye dönen bir Kureyş kervanını ele geçirmek yenilgiye uğratıldılar. Bazı Mekkeliler tutsak alındılar. Zengin olanlar fidye karşılığı, okuma yazma bilenler on kişiye okuma-yazma öğretmeleri karşılığı, bazıları da karşılıksız serbest ilk büyük savaşı ve dini ve siyasi gücü kalan Medineliler de İslamiyet'i kabul esirler, yaralı düşman askerlerinin durumu ve ganimet'le ilgili uygulamaları, İslam Savaş Hukukuna temel SAVAŞI 625NedeniMekkelilerin, Bedir savaşı yenilgisinin öcünü almak ve kervan yolları güvenliğini sağlamak Medine yakınlarındaki Uhud dağı eteğinde yapılan savaşta, okçuların yerlerini terk etmeleri üzerine Müslümanlar yenilgiye uğradılar. yaralanmış, amcası şehit yenilmesinin temel sebebi, askerlerden bir bölümünün ganimet paylaşımına yönelerek, yerlerini terk yenilgiye uğratmalarına rağmen, Müslümanları yok SAVAŞI 627NedeniHayber'de bulunan Yahudilerin, Mekkeliler ve çevre kabilelerle ittifak oluşturarak, Müslümanları yok etmek Uhud savaşından ders alan Müslümanlar, savunma savaşı yapmaya karar verdiler. İran'lı bir müslüman olan Selman-i Farisi'nin önerisiyle, Medine'nin saldırıya açık olan yerlerine, insanların geçemeyeceği genişlikte Hendek tam bir anlaşma ve birlik bulunmayan Mekke ordusu istediğini elde edemeyeceğini anlamış ve geri saldırı gücü tükenmiş ve savunmaya son savunma sırası Müslümanlara ANTLAŞMASI 628Hz. Muhammed, Müslümanlarla birlikte Kabe'yi ziyaret etmek üzere yola çıkmış, ancak Kureyşliler kuvvet göndererek, Müslümanların Mekke'ye girişine engel olmuşlardır. Bunun üzerine Hudeybiye denilen yerde, taraflar arasındaki görüşmelerden sonra antlaşma Kabe'yi ertesi yıl ziyaret edebilecekler ve üç günden fazla bir kimse İslamiyet'i kabul edip, yanına sığınırsa, velisinin isteği üzerine geri verilecek, fakat bir Müslüman Mekke'ye sığınırsa geri her ikisi de istedikleri kabilelerle anlaşma yapabilecekler, fakat askeri yardım taraf birbirleriyle on yıl Mekkeliler, Müslümanların siyasî varlığını resmen kabul ortamının oluşması İslamiyet'e geçişi fethi FETHİ 629Nedeni Medine'nin kuzeyinde, Şam ticaret yolu üzerinde bulunan Hayber, Yahudilerin elindeydi. Yahudiler Müslümanlar için tehlike oluşturuyorlardı. Buranın alınması aynı zamanda, Şam ticaret yolu'nun ele geçirilmesini ve güvenliğini Muhammed , Hayberlilerin savunma yapmasına fırsat vermeden hızlı hareket etmiş, Hayber'i kuşatarak sorunu çözümlenmişŞam ticaret yolunun güvenliği Yahudilere, ödeyecekleri vergi karşılığı Tarımdan elde ettikleri ürünün yarısı topraklarında oturma hakkı SAVAŞI 629 NedeniBir Müslüman elçisinin, Bizans'a bağlı Gassaniler tarafından şehit ve Sonuç Hz. Muhammed Zeyd bin Hariseazatlısı komutasındaki bir orduyu, Gassaniler üzerine göndermiş, Mute yakınlarında; Bizans -Gassani-Arap kuvvetlerinden oluşan orduyla yapılan savaşı Müslümanlar kaybederek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Zeyd ve ondan sonraki iki ordu komutanı şehit olmuş, bunun üzerine yönetimi eline alan Halid Bin Velid,Müslümanları daha fazla kayba uğratmamak için geri çekmiştir.ÖnemiMüslümanların Bizans'la yaptıkları ilk Muhammed FETHİ630Nedeni Kureyşliler, Hudeybiye antlaşması koşullarını, kendi taraflarında olan bir kabileyi destekleyerek Müslümanlar aleyhindeki etkinliklerinin sona erdirilmek putlardan temizlenmek kalabalık bir orduyla, Mekke' yi her yönden kuşatmış, direnemeyeceklerini anlayan Mekkeliler teslim yayılmasını yarımadasının fethine ortam putlardan SAVAŞI 630Nedeni Mekke'nin fethi üzerine , İslamiyeti kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, müslümanlara saldırmak ve Sonuç Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif'e KUŞATILMASI 630Huneyn savaşından sonra, Hz. Muhammed, Taif'i kuşatmış, ancak burasının savunmaya elverişli konumundan dolayı başarılı olamamış, kuşatmayı kaldırmak zorunda bir yıl sonra kendileri İslamiyet'i kabul etmişlerdir. TEBÜK SEFERİ 631NedeniBizans İmparatoru Herakleios' un, İslamiyetin yayılmasını engellemek amacıyla, büyük bir orduyla Arap Yarımadası üzerine sefere çıktığı haberlerinin söylenti üzerine in , Mute yenilgisinin olumsuz etkilerini silmek ve Bizanslıların Arabistan'a girmesine engel olmak Muhammed'in son döneminde Müslümanlar en geniş sınırlara Son Zamanları ve ÖlümüVEDA HACCI VE VEDA HUTBESİHicret'in onuncu yılında Hz. Muhammed Mekke' ye Hacca gitmiştir. Bu onun son ziyareti olduğu için Veda Haccı Haccü'l Veda olarak , burada Müslümanlara yaptığı konuşma da "Veda Hutbesi" olarak Hutbesi'nde Hz. Muhammed; bütün insanların eşit olduğunu, Müslümanların kardeş olduğunu, birbirlerinin canlarına ve mallarına kastetmemelerini, kötü alışkanlıklardan vazgeçilmesini, kadınlara iyi davranılmasını, ÖLÜMÜ 632 Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye dönmüş, Bizans'a karşı yeni bir sefer hazırlığındayken hastalanarak, 8 Haziran 632 tarihinde altmış üç yaşında vefat MUHAMMED'İN PEYGAMBER OLUŞUHz Muhammedin Peygamber oluşu, kırk yaşlarında 610 senesinde Mekke'de gerçekleşmiştir. O dönemlerde Mekke'de bulunan hanif ve kendini dünya işlerinden soyutlayıp ibadete vermek isteyenler, recep ayında Hira dağına çekilerek, inzivaya dalarlardı. Hz Muhammed'in de 40 yaşlarında kalbinde oluşan yalnızlık duygusu, Hira dağındaki bir mağaraya çekilip, günlerce ibadetle uğraşmasına vesile olmuştur. Orada Allah'ın kudretini ve azametini düşünüp, ibadet yapıyordu. Hz Muhammed burada Allah tarafından kendisine verilecek olan büyük görevine hazırlanıyordu. Burada olduğu zamanlarda kulağına gelen ''Sen Allah'ın elçisisin.'' sözlerine rağmen, etrafında kimseleri göremiyordu. Kendisine verilecek olan görevin başlangıcında, sadık rüyalar görmeye başladı. Onun için bu süre altı ay boyunca devam Muhammed'e ilk vahiy gelişiYine Hira dağında ibadet yaptığı Ramazan ayının Kadir gecesinde, bir sesin kendisini adıyla çağırdığını işitti. Etrafına baktıysa da kimseleri göremedi. Etrafı nurla kaplanmıştı. Bu esnada kendisi de bayılmıştı. Kendine geldiği anda karşısında Cebrail'i gördü. Vahiy meleği Cebrail kendisine'' Oku'' diye seslendi. ''''Ben okuma bilmem'' dese de, Cebrail üç kez ''Oku'' dedikten sonra, Hz Muhammed ''el-Alak'' suresinin beş ayetini okudu. Cebrail'in ardından bu ayetleri tekrarlayan Hz Muhammed, heyecanla evine gitmek üzere yola çıktı. Yolda ''Ya Muhammed, Sen Allah'ın elçisisin. Ben de Cibril'im'' diyen Cebrail'i gördü. Evine vardığında bu olanları heyecan içinde eşi Hz Hatice'ye anlattı. Hz Hatice kendisine,''Öyle deme. Allah'a yemin ederim ki, Cenab-ı Hakk seni utandırmaz. Sen akrabanı gözetir, işini göremeyen aciz kişilerin yardımına koşarsın. Fakire verir, kazandırırsın. Misafiri ağırlar, hak yolunda meydana gelen olaylarda halka yardım edersin..'' sözleriyle destek oğlu Varaka'nın sözleriVaraka İbrani dilini ve önceki dinleri iyi bilen Haniflerdendi. Hz Hatice bu olanlardan sonra Hz Muhammed'i Varaka'ya götürdü. Peygamberimizi dinleyen Varaka; '' Ya Muhammed sana müjdeler olsun. Allah'a yemin ederim sen Hz İsa'nın söylediği son Peygambersin. Gördüğün melekte Allah'ın Musa'ya gönderdiği Cibril'dir. Sana yardımcı olmak için genç olmayı isterdim. Lakin her Peygamber kavmi tarafından eziyete uğrar..'' Bundan kısa bir süre sonra Varaka ve Rasullukİlk vahiy sonrasında kısa bir süre herhangi bir şey olmadı. Peygamberimiz yine Hira dağından ibadetten dönerken yine bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında, daha önce Hira dağındaki mağarada gördüğü meleği gördü. Korkuyla evine doğru gitti. Evine vardığında Cebrail kendisine el-Müddessir suresine ait ilk ayetleri getirdi.''Ey örtüsüne bürünmüş kalk, insanları azap ile korkut. Rabb'ının adını yücelt. Elbiseni temiz tutarak, kötü şeyleri terk et.'' el-Müddessir suresi, 1-5Gelen ilk vahiy ile Hz Muhammed Nebi olmuş, başkalarına dini tebliğ etmek için görevlendirilmemiştir. Bu gelen ikinci vahiyle kendisine ''Risalet' verilmiştir. Hak dinini tebliğ etmek için görevlendirilmiştir. Burada açık davet Muhammed peygamberlik yaptığı 23 yılın 13 yılını Mekke'de, 10 yılını Medine'de geçirmiştir. 610 ve 622 yılları arasındaki döneme Mekke dönemi, 622 ve 632 yıllarındaki döneme de Medine dönemi adı verilir. PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYATINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ Peygamber İslamiyet Peygamber İslamiyet Medine Medine Mekke Mekke Dini Gündem Güncel Haberler
Bu yazımızda Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşlar hakkında neden-sonuç ilişkisi içinde genel bilgi verdik. Bu Yazının İçindeki Başlıklar İslamiyet’in Varoluş MücadelesiHz. Muhammed Döneminde Yapılan SavaşlarBedir Savaşı 624Uhud Savaşı 625Hendek Savaşı 627Hudeybiye Antlaşması 628Hayber’in Fethi 629Mute Savaşı 629Mekke’nin Fethi 630Huneyn Seferi 630Taif Seferi 630Tebük Seferi 631 İslamiyet’in Varoluş Mücadelesi İslamiyet ortaya çıktığından beri daha öncesinden oluşan Hristiyanlık ve Musevilik dinleri tarafından küçük görülmüş ve yok edilmeye çalışılmıştır. İslamiyet’in ilk dönemlerinde başka dinlerin ve insanların etkisiyle yok olmamak için Müslümanlar, dinlerini muhafaza etmek için sayısızca savaşa girmişlerdir. Müslümanlar, bir yandan savaşlarla kendilerini müdafaa etmeye çalışırken aynı zamanda seferler düzenleyip İslamiyet’i yaymaya ve Müslüman nüfusunu arttırmaya çalışmışlardır. Hz. Muhammed Döneminde Yapılan Savaşlar İslam Devletinde Hz. Muhammed döneminde savaş, baskın ve savunma niteliğinde bir çok askeri harekat düzenlenmiştir. Bu askeri harekatların bir bölümü Hz. Muhammed tarafından yönetilen, bizzat kendisinin katıldığı ve gazve olarak adlandırılan savaşlardır. Bir bölümü ise Hz. Muhammed döneminde gerçekleşen ama onun doğrudan katılmadığı ve seriyye olarak adalandırılan savaşlardır. Hz. Muhammed döneminde 27 tane gazve gerçekleştirilmiştir. Seriyyelerin sayısı ise tam bilinememekle birlikte 35 – 66 arasında bir rakam kaynaklarda yer almaktadır. Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşlar; Bedir Savaşı 624 Uhud Savaşı 625 Hendek Savaşı 627 Hudeybiye Antlaşması 628 Hayber’in Fethi 629 Mute Savaşı 629 Mekke’nin Fethi 630 Huneyn Seferi 630 Taif Seferi 630 Tebük Seferi 631 Bedir Savaşı 624 Mekkeliler, Medine’ye göç eden Müslümanların mal varlıklarını barındıran bir kervanı Şam istikametine göndermeye karar vermişlerdir. Ticaret aracılığıyla kazanacakları maddi gelir ile Müslümanlara karşı savaşmayı hedeflemişlerdir. Müslümanlar, Mekkelilerin bu planını öğrenince, Şam’a doğru giden kervanın Şam’a ulaşmasını engellemek ve göz korkutmak için sefere çıkmışlardır. Savaş, Bedir Kuyularında yer bulmuştur ve Müslümanlar galip gelmiştir. Bedir Savaşı’nda kazanılan ganimetler, savaşan kişilere eşit bir şeklide dağıtılmıştır. Esirlerin çoğu bırakılmıştır. Uhud Savaşı 625 Mekkeli müşrikler, kaybettikleri Bedir Savaşı’nın karşılığını vermek ve Müslümanların kontrol ettiği Suriye-Mısır ticaret yolunu kontrol altına almak gayesiyle Mekkelilere karşı harekete geçmişlerdir. Hz. Peygamber’in verdiği emire uymayan, Aheyn Tepesi’ndeki yerlerinden ayrılan okçular; Müslümanların savaşta büyük oranda zara görmelerine sebebiyet vermiştir. Savaş sırasında Hz. Muhammed yaralanmış, Hz. Hamza da şehit düşmüştür. Mekkeli müşrikler savaşın sonucunda tam galibiyet sağlayamadıkları için geri çekilmişlerdir. Mekkeli müşrikler hedeflerine tam olarak ulaşamamışlardır. Okuma Önerisi Uhud Savaşı ile ilgili olarak Uhud Savaşı Nedir? Nedenleri ve Sonuçları başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz. Hendek Savaşı 627 Hendek Savaşı; Mekkeli müşriklerin, Müslümanları yok etmek yolunda gösterdikleri son çabadır. Mekkeli müşrikler son bir kez Müslümanları yıkmak için bu savaşı başlatmışlardır. Savaşta, Medine’nin etrafına hendek kazılarak savunma yapıldığı için adı “Hendek Savaşı” olmuştur. Mekkeli müşrikler, hendeği geçememiş ve Müslümanların savunma gücü karşısında zayıf kalmışlardır. Savaş, şiddetli bir fırtına dolayısıyla bitmiş ve müşrikler geri çekilmiştir. Hudeybiye Antlaşması 628 Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlar; Kâbe’ ye gidip Müslümanlık görevleri olan tavaf etme eylemini yerine getirmek ve özledikleri Mekke’ye geri dönmek istemişlerdir. Mekke ile arasında 17 km’lik bir mesafede bulunan Hudeybiye’de konaklamışlardır. Müslümanlar; müşriklere, Mekke’ye gelme amaçlarını iletmeleri için Hz. Osman’ı elçi olarak göndermişlerdir. Ancak elçileri esir alınınca Hz. Muhammed biat almıştır. Müşrikler bu durum karşısında işin ciddiyetinin farkına varmış ve Müslümanlar ile Hudeybiye Antlaşmasını imzalamışlardır. Antlaşmaya göre, o yıl boyunca Müslümanların Mekke’ye gidip umre yapmaya izinleri yoktu. Mekkeli biri Hz. Muhammed’e sığınırsa velisinin sözü ile geri teslim edilecekti, ancak bir Müslüman Mekke’ye sığınırsa geri teslim edilmeyecekti. Hudeybiye Antlaşması, kısa vadede Müslümanların aleyhine olan bir antlaşma gibi gözükse de uzun vadede çok fayda sağlamıştır. Antlaşma sonucunda Kureyş İttifak’ı parçalanmış, İslamiyet hızla dağılmış ve Arap Yarımadasının çok büyük bir kısmı Müslüman olmuştur. Hudeybiye Antlaşması ile Mekkeliler resmen Müslümanları tanımıştır. Hayber’in Fethi 629 Yahudiler, Şam ticaret yolunu tehdit edip ticareti aksatmaktaydılar ve aynı zamanda Mekkeli müşriklerin Müslümanlara karşı daha çok cephe almalarını sağlamaktaydılar. Bu nedenle Hz. Peygamber’ in emiri ile Hayber üzerine sefer düzenlendi ve Yahudiler’ in kalesini kuşatıldı. Kuşatma karşısında zayıf kalan Yahudiler, Şam ticaret yolunda çıkardıkları huzursuzluklara son vermek durumunda kalmışlardı. Bunun sonucunda Şam ticaret yolundaki huzur ve güvenlik sağlanmış oldu. Mute Savaşı 629 Hz. Muhammed çeşitli mektuplar veya gönderdiği elçiler aracılığıyla civar ülkeleri İslamiyet’ e davet etmekteydi. Hz. Muhammed, Hristiyan olan Gassaniler’e de bir elçi göndermiştir. Fakat gönderilen elçi Gassani valilerinin birisi tarafından öldürülmüştür. Yaşanan bu olay sonrasında Hz. Muhammed bizzat bir orduyu teşkilatlandırıp, orduyu Gassani bölgesine yönlendirmiştir. Üstüne bir ordu geldiği haberini alan Gassani hükümdarı yardım almak amacıyla Bizans ile iletişime geçmiştir. Bölgeye, Bizans tarafından sevk edilen ordu ile Müslümanların ordusu arasında bir savaş yapılmıştır. Savaşın sonucunda Müslüman ordusu galip gelmiştir. Bu savaş sonrasında, Müslümanlar kendilerinden sayıca ve nitelik bakımından daha üstün olan bir orduyu yenecek seviyeye geldiklerini fark etmişlerdir. Mute Savaşı aynı zamanda Müslümanlar ve Bizans arasındaki ilk savaş olma özelliğini taşımaktadır.. Mekke’nin Fethi 630 Hudeybiye Antlaşmasının ardından Müslümanlar ve Mekkeli Müşrikler birbirleri ile savaşmama kararı almışlardı. Ancak Mekkeli müşriklerden olan Beni Bekir kabilesi, Müslümanlara bağlı olan Huzaa kabilesine saldırıp antlaşmanın kurallarını çiğnemiştir. Hz. Peygamber bu olay sonrasında öldürülen Müslümanların kan bedelinin ödenmesi ya da Beni Bekir kabilesi ile olan ilişkilerin kesilmesini talep etmiştir. Mekkeliler bu talebi yerine getirmemişlerdir. Bunun sonucunda Hz. Peygamber ordusunu teşkilatlandırıp Mekke’ye doğru yol almaya başlamıştı. Mekke’ye varınca Müslümanlar, kendilerine karşı çok büyük bir direniş ve savunma olmadığı için uzun ve kanlı bir savaş vermeden Mekke’yi ele geçirmişlerdi. Hz. Peygamber’in izlediği barışçıl politika; genel af çıkmasına, esir alınanların özgürlüğünün geri verilmesine ve savaş sırasında alınan malların geri verilmesini doğurmuştur. Mekke’nin Fethinde çok fazla can ve mal kaybı yaşanmamıştır. Fetih sonrasında Kureyş müşrikleri, Müslümanlar ve Hz. Peygamber’e karşı daha barışçıl ve düşmanlıktan uzak bir tutum sergilemeye başlamışlardır. Tüm bu gelişmeler Hicaz Bölgesi’nde İslam’ın yayılması kolaylaşmasını ve hızlanmasını sağlamıştır. Okuma Önerisi Mekke’nin Fethi ile ilgili olarak Mekke Ne Zaman Fethedildi? Mekke’nin Fethi Hakkında Bilgi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz. Huneyn Seferi 630 Huneyn Seferi aynı zamanda Huneyn Gaznesi olarak da anılmaktadır. Kuran-ı Kerim’de adı geçen iki gazveden biri olma özelliğini taşımaktadır. Hz. Peygamber Mekke’den ayrılmadan önce Hevazin ve Sakif putperest kabilelerinin savaş açmaya hazırlandıklarının haberini almıştır. Mekke’de bulunan Müslüman ordusu bu haberin üzerine düzenlenip savaşmak üzere yola çıkmışlardır. Bu sırada Hevazin ve Sakif kabileleri gibi bir sürü putperest kabilenin Taifliler tarafından teşkilatlandırılıp Müslümanlara karşı savaş hazırlıkları yaptığı ortaya çıkmıştır. Tüm bu olaylar gerçekleşirken Hz. Peygamber’in, putperest kabilelere karşı savaşması için düzenlediği ordu çatışmalara girmiştir. Uzun süren savaşlar sonrasından Müslüman ordusu galip gelmiştir. Putperest kabileler de mağlup olmuştur. Huneyn Seferlerinin sonucunda Müslümanlara karşı olan son putperest tehdit de bertaraf edilmiş ve Müslümanların güvenliği sağlanmıştır. Taif Seferi 630 Huneyn Seferleri sırasında putperest kabilelerin arkasında durup onlara destek veren Taifliler, Müslümanlar tarafından büyük bir tehdit olarak görülmüştür. Bundan ötürü Hz. Muhammed, Taifliler üzerine bir sefer düzenleme kararı alıp orduyu düzenlemeye başlamıştır. Müslüman ordusu Taif’e vardığında şehri çevreleyen yüksek surları ve Taiflilerin güçlü direnişleriyle karşılaşmışlardır. Tariflilerin kuvvetli savunmalarını Müslüman ordusu karşılayamamış ve Taif’i fethetmekte başarısız olmuşlardır. Müslümanlar ne kadar mücadele ederlerse etsinler kazanamayacaklarını fark edince geri çekilmişlerdir. Seferin üzerinden bir yıl sonra Hz. Muhammed Taif’e elçiler gönderip, Taiflilerin İslam’ı kabul etmelerini sağlamıştır. Tebük Seferi 631 Müslümanların Arap Yarımadası dışındaki bir bölgeye düzenledikleri ilk sefer Tebük Seferi’dir. Suriyeli Hristiyanların; Bizans İmparatoru Heraklius’a Hz. Muhammed’in öldüğünü, Müslümanların güçten düştüğünü, kıtlıkla savaştığını ve yokluktan perişan olduğunu anlatan bir mektup yazmaları sonucunda Bizans ordusu teşkilatlandırılıp Medine’ye savaşmak üzere yola çıktıklarına dair bir haber yayılmaya başlamıştır. Bunun duyumunu alan Hz. Muhammed, yaklaştığını düşündüğü tehdite karşı ordusuyla sefere çıkmıştır. Ancak Müslümanlar Tebük’e vardığında duydukları tüm duyumların yanlış olduğunu fark etmişlerdir. İslam ordusu çatışmaya girmeden, savaşmadan geri dönmüşlerdir. Sefer sırasında Arap Yarımadası dışında kalan bir sürü ülke ve ırk İslamiyet ile tanışmış ve Müslüman olmuştur.
Peygamber Efendimiz sav'in vefatından sonra başlayan ve yaklaşık olarak 30 yıl süren Hulefa-i Raşidin döneminde İslam alemi açısından birçok önemli olay vuku bulmuştur. Bu yazımızda sizler için Hulefa-i Raşidin döneminde gerçekleşen 15 önemli olayı derledik. Giriş Tarihi 1736 Güncelleme Tarihi 1809 1 5 Hicri birinci asır Hz. Muhammed'e sav nübüvvet verilmesinden on üç yıl sonra miladi 622 yılında Mekke'den Medine'ye hicret etmesiyle başlamaktadır. Bu olay, İslam tarihi açısından bir kırılma noktası ve yeni bir dönemin başlangıcı kabul edilir. Hicretten sonraki beş yıl içerisinde Bedir 624, Uhud 625 ve Hendek 627 gibi üç büyük savaşta müşriklerle karşı karşıya gelinmiş, İslam zor şartlar altında var olma savaşı vermiştir. Peygamberimizin son günleri nasıl geçmişti? 📌 632 yılında Hz. Muhammed'in ebedi âleme göç etmesinin ardından 661 yılına kadar Dört Halife Dönemi yaşanmıştır. Bu dönemde ilk olarak Hz. Ebu Bekir 2 yıl kadar halifelik yapmıştır. 📌 Hz. Ebu Bekir bu iki yıllık süreçte, Hz. Muhammed sav'in vefatından sonra ortaya çıkarak kendinin peygamber olduğunu iddia eden ve devlete zekât vermek istemeyen kişilerle savaşmıştır. 📌 Aynı zamanda hafızların farklı olaylarda vefat etmesi ve sayılarının azalması sebebiyle dağınık haldeki sahifeleri bir araya toplayarak Kur'an'ı cem etmiştir. Bu şekilde Kur'an ilk defa iki kapak arasında bir araya getirilerek kitap halini almıştır. 📌 Hz. Ebu Bekir, aynı zamanda istişareye çok önem verir ve önemli devlet meselelerinde muhakkak diğer sahabi efendilerimizle istişare ederdi. Hz. Ebubekir'in hayatı 📌 İkinci halife Hz. Ömer on yıl boyunca halifelik yapmıştır. Adaleti ile meşhur halife Kudüs, Suriye ve Mısır gibi çok önemli toprakları İslam coğrafyasına katarak İslam Devleti sınırlarını oldukça genişletmiştir. 📌 Hz. Ömer dönemine İslam devletinin teşkilatlanma dönemi diyebiliriz. Bu dönemde devlete ait malların toplandığı ve muhafaza edildiği Beytülmal inşa edilmiştir. Burada toplanan malların harcanmasının düzenlenmesi için de Divan Teşkilatı kurulmuştur. 📌 Hz. Ömer zamanının en belirgin özelliği izlenilen fetih politikasıdır. Bu dönemde İslam ordusunun askerleri Anadolu'ya kadar ulaşmışlardır. 📌 Hz. Ömer döneminde aynı zamanda Kufe, Basra ve Fustat gibi çok önemli medeniyet merkezleri kurulmuştur. Hz. Ömer nasıl şehit edildi? 📌 Üçüncü Halife Hz. Osman on iki yıl boyunca halifelik yapmıştır ve bu dönemde Hz. Ebu Bekir zamanında oluşturulan ana Mushaf'tan hareketle Kur'an'ı Kerim çoğaltılmış ve farklı İslam başkentlerine gönderilmiştir. 📌 Hz. Osman zamanında deniz fetihleri gerçekleştirilmeye başlanmıştır. İslam'ım ilk ağır teçhizatlı deniz ordusu bu dönemde kurulmuş ve birçok deniz zaferi elde edinilmiştir. Bu zaferlerin en meşhurlarından biride Kıbrıs'ın fethidir. 📌 Hz. Osman döneminin özellikle son altı yılında birçok fitne çıkmış ve isyanlar bastırılmaya çalışılmıştır. Bu dönemin en büyük problemlerinden biri Abdullah b. Sebe ve faaliyetleridir. Hz. Osman'ın hayatı… 📌 Hicri 35. yılda Hz. Osman'ın öldürülmesinin ardından Hz. Ali halife olmuştur. Hz. Ali toplamda dört yıl halifelik yapmıştır. Ancak ne yazık ki bu dönemde ilk siyasi ve toplumsal bölünmeler baş göstermiştir. 📌 İslam âlemi hem Hz. Osman'ın katledilmesinin verdiği huzursuzluk ve fitne faaliyetleri sebebiyle Cemel ve Sıffin olayları yaşanmıştır. 📌Cemel ve Sıffin gibi Müslümanlar arasında çıkan anlaşmazlıklar dolayısıyla ciddi bir kırılma noktası yaşanmış ve toplum Şii, Emevi ve Harici olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. 📌Hz. Ali'nin hariciler tarafından öldürülmesiyle Dört Halife Dönemi son bulmuştur. Hz. Ali ne zaman, nasıl öldü? FİKRİYAT SÜMEYYE ALI JABER
Hz. Aişe ve Üç Önemli Olay GÜVENMEYİ VE GÜVEN VERMEYİ ÖĞRETEN KADIN Hz. Ayşe’ nin hayatında 3 önemli hadise ön plandadır. - Evlilik yaşı - İfk hadisesi - Cemel vakası Üç olayda da Müslüman kadının hayat içindeki halleri vardır. Bu haller karşısında Hz. Muhammed takındığı tavırlar vardır. Tüm bunlardan Hz. Ayşe’nin şahsında hayat içindeki yerimizi konumlandırırız. Bu olaylar aslında tüm İslam tarihi açısından bakıldığında çok ön planda olan olaylar değillerdir... Bununla beraber kadının hayat içerisindeki konumu açısından önemlidir. - EVLİLİK YAŞI MESELESİ - Hz. Ayşe’nin evlendiğinde 9 yaşında olduğu şeklinde gelen rivayetler vardır. Bundan yola çıkarak Hz. Muhammed’e dil uzatanlar olmuştur. Oluyor , ve olacaktır…. Biz burada yaşının küçüklüğü yada büyüklüğü üzerinde durmak kadar bu konuyla ilgili olarak şunu söyleyebiliriz. Hz. Muhammed evliliği ile ilgili yaşadığı çağdaki insanlardan bir reddiye gelmemektedir. Ebu Leheb,Ebu Cehil her konuda Resullulah’a muhalefet ederken bu durumla ilgili hiçbir muhalefette bulunmamışlardır. Sadece aracı olan dünür hanıma Hz. Ebubekir -biz kardeş gibiyiz olur mu?- diye sormuştur .Ve aracı hanım bu soruyu iletmiştir. Hz. Muhammed sadece dostluktan kaynaklanan bir kardeşliği olduğu ve bunun da nikaha engel olmadığı şeklindeki tavrı sonucu nikah gerçekleşiyor. Hz. Muhammed’e düşman olan Mekkeli müşrikler öldürme planı yapacak kadar ondan nefret etmelerine rağmen ile evliliğine tek laf etmemişlerdir. Daha sonraki dönemlerde özellikle ahir zamandaki bakış açılarımızla baktığımızda bazı akıl sahipleri!!!! Hz. Muhammed sapık muamelesi yapacak kadar ileriye gidiyorlar. DİKKAT EDİN MÜŞRİK YADA YAHUDİLERDEN BAHSETMİYORUZ !... Yaş meselesinde Hz. Aişe’nin yaşı 9 mudur? 18 midir ? diye bakmak yerine bu hususa dikkat çekmek istedik. Biz ahirzaman insanları dil uzatabilecek kadar Peygamberimizi tanımıyoruz. Hz. Peygamber’in evliliklerini sadece kendi paradigmalarımıza göre değerlendiriyor. Zaman şartlarını ve geleneklerini bilmeden iftira atıyoruz. Yaşının 18 olduğu rivayet edenler Hz. Esma’nın hicret yaşından yola çıkarlar. Yaşının 9 olduğunu rivayet edenler ise; Hz. Ayşe’nin “ ben İslam içinde doğdum ve yetiştim” sözünden yola çıkarlar. Böyle olunca da Hz. Ebubekir’in annesi ile evliliği ilk vahiyden sonra gerçekleşmiştir. Vahiyden ile olan evliliği arasında geçen zaman 9 sene olarak sonucu olarak 9 yaşında olduğu rivayetleri bize ulaşır. Bu konuda bizim için önemli yaşının 9 veya 18 olması değildir. Hz. Muhammed ile Hz. Aişe 9 mutlu yıl geçirmiştir. Ve önümüze 2210 hadis rivayet eden bir İslam kadını vardır. Hz. Ayşe ile ilgili şöyle bir tesbit vardır. “ Hz. Ayşe çekirdekten yetişme idealist bir Müslüman dır…” Bu İslam kadını ile aramızdaki fark nedir ? diye kendime sordum Bizde çekirdekten Müslüman’ız… Elhamdürillah müslümanız... Bir türlü idealist olamadık. Zaten idealist olma gereği de duymadık İşte asıl bizi ilgilendiren burada 9 veya 18 yaş hangisi olursa olsun. Hz. Muhammed’ e eş olabilecek çekirdekten yetişme bir Müslüman Ve o kız 9 yaşında Kızlarımız 9 yaşımızda daha ne olduğunu bilmiyor. 18 yaşında ise hangi pop yıldızının peşinde Hz. Ayşe 9 yaşında eş olabilecek kabiliyette yetişmiş örnek Müslüman Peki biz nerdeyiz? Yaş ile ilgili son olarak söyleyebileceğimiz o günkü şartlarda müşrikler bile yaşı mesele etmemiştir. Üzerinde durmamışlardır. Şartlar gereği laf edilecek bir mesele olsaydı. Kesinlikle Ebu Leheb bu fırsatı kaçırmazdı. Bize ne oluyor…. Hz. Muhammed’in gerçekten peygamberimiz olduğuna iman ediyor muyuz? Hz. Ayşe üzerinde Hz.. Muhammed dil uzatmak isteyenlere deriz ki; Bu bir evlilikti. Aile müessesesi kuruldu. Bu evlilik 9 mutlu yıl sürdü. vefatı ile sonlandı. Huzurlu örnek bir aile modeline zina muamelesi yapmak niye? ki zinaya ahir zamanın Müslüman kılıklı insanları evlilikten daha sıcak bakıyor affet Allah’ım bilmiyorlar… -İFK HADİSESİ- İfk olayından öncede Zetul Ceyş denilen yerde mola verilince gerdanlığı kaybolur. gerdanlığını müslümanlar ararken zamanın geçmesi ve bu arada su da bulunamaması ve sabah namazının vaktinin geçmesi olayı vardır. Ve bu olay aracılığı ile müslümanlara teyemmüm ayetleri iner. Hz. Ayşe ile Allah müslümanlara bir kolaylık nasip eder. Bundan bir süre sonra yine bir sefer sırasında ihtiyacını gidermek için devesinden iner. devesinin üzerindeki hevdecte olduğu sanılarak hareket edilir. Yola devam edilir. Hz. Aişe ihtiyacını giderip geri döndükten sonra ordunun gittiğini anladı. Ve olduğu yerde bekler. Çünkü ordunun onun yokluğunu fark edeceğini veya arkadan kalan eşyaları toplayan görevlinin geleceğini tahmin ettiği için bekler. Bu arada arkada kalan eşyaları toplayan görevli Hz. Ayşe’yi fark eder. Ve alarak orduya yetişir. Bu olay münafık biri tarafından dillere dolanır. Bu olay Medine de fısıltı gazetesi yoluyla yayılır. Olayın tarihi süreci yukarda ki gibidir. Ve tüm İslam tarihi kitaplarında ayrıntılı olarak vardır. Biz bu süreç içerisinde olan olaylardan çok bireylerin duruşlarına bakmaya çalışacağız. Hz. Ayşe olayı ilk anda fark bu sefer sonrası bir süre rahatsızlanır. Rahatsızlığı sırasında Hz. Muhammed’in sadece “nasılsınız ” sorusu onu şüphelendirir. kendisine karşı daima alakalı ve ilgili olan bu tavırlarını anlayamaz. Neler olup bittiğini de tam olarak algılamaz. Çünkü hastalığı onu zorlamıştır.. Bu ortamdan bir süre ayrı kalmak ve ne olduğunu anlayabilmek için baba evinde dinlenmek ister. Hz. Muhammed izin ister. İzin verilir. İznin verilmesi onu daha da şaşırtır. Hz. Ebubekir’in evinde iken olayın teferruatlarına hakim olur. Bu olayın teferruatlarına hakim olunca hem hastalığı artar. Hem de yıpranır. Lakin ne bir isyan ne bir tepki sadece Rabbine sığınır. Ebubekir ve Ümmü Ruman üzgündür. Anne ve baba çok üzgündür. Ama sabırla beklerler. Kızları ve damatları için hayır duada bulunurlar. Suçlamazlar kimseyi damatlarına kızmazlar. Kızlarına ne yaptın sen demezler. Silaha sarılmazlar. Onlar teslim olmuş iman etmiş iki bireydir. Bu arada Hz. Muhammed söylentilere inanmaz. Sadece olayın büyümesi ve toplumsal bir hal almasından dolayı olayı yakınlarıyla istişare eder. Olayın büyümesi ve iftira olayının toplumsal bir mesele olması sebebiyle çözüm için bir şeyler yapmak için diğer eşi başta olmak üzere birkaç sahabe ile konuşur. Çünkü bu fitnenin yol açabileceği olaylar tüm ümmet için bir örneklik teşkil edecektir. Hz. Muhammed Hz. Zeynep’e sorulduğunda Hz. Ayşe’de “iffet ve hayrından başka bir hiçbir şey görmediği” cevabını alır. Diğer istişare ettiği sahabeler ve aynı şeyleri söylerler. yardımcısının fikrinin alınmasını önerir. Ve yardımcıda kefildir. Burada şahsında bir Müslüman’ın hem güven veren hem de güvenilen olması gerektiğini anlıyoruz. Sahabeler Hz. Ayşe’ye güveniyordu. Bununla birlikte güven veren bir şahsiyetti. . Hz. Muhammed’e inen ayetler Nur süresi 10’dan 20’ye kadar Tüm müslümanların toplumsal açıdan ümmetin zina ve iftira ile ilgili alacağı tavırların sınırlarını çizer. şahsında bu olayla müslümanların hem güven veren hem de güvenilir şahsiyetler olması gerektiğini öğreniriz Hz. Ayşe güven vermişti. Hz. Muhammed güvenmişti. Sorması ve meseleyi araştırması bu olayın bireysel değil toplumsal olmasıyla alakalıydı. Olay bizimle alakalı ise; sormalıyız. Olay bizimle alakalı ise; soruşturmalıyız. Birbirimize güvenmeliyiz Birbirimize güven vermeliyiz. Nur suresindeki ayetlerin vahyinden sonra gelişen olay da ilginçtir. Ayetlerle iftiraya uğradığı bildirilen Hz. Ayşe’ ye babası “Hz. Muhammed’e teşekkür et” şeklindeki sözüne verdiği cevap “ beni temize çıkaran Allah’a hamd olsun ” dur. İfk olayında sabırla bekleyen kendisine atılan iftira olayında gerçeği ayetlerle ortaya çıkaran Rabbine teşekkürü ile ; Hz. Aişe bir tevhid temsilcisiydi. İfk hadisesi ile Hz. Aişe üzerinden Hz. Muhammed yıpratılmıştır. Cahiliye aile temeline saldırı da bulunmuştur. Bizler dil uzatan zihniyetten ne kadar uzağız? Ahirzamanda gerek bilgisizlikten, gerek peygamber sevgisi eksikliğinden gerekse sırf müslümanların aklını karıştırmak için üzerinden dil uzatan birçok insan vardır. Bizim duamız bu dil uzatanların mazeretlerinin Allah katında geçerli olmasıdır. Çünkü mazeretleri geçerli değilse yaptıkları iftiradır. Onlara tavsiyemiz Nur suresi 10 uncu ayetten 20 e kadar ayetleri meal ve tefsir anlamında tekrar tekrar okuyup mazeretlerini bu ayetler ışığında gözden geçirmelidir. Hz. Muhammed çifti çok ağır bir iftira olayından sonra bile evliliklerini sürdürmüştür. Allah onların şahsiyetinde tüm ümmete aile müessesesinin temellerinin sağlamlığının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Aile temellerini sağlam kuranlar ilişkilerine ve kendilerine yalan bulaştırmayan şahsiyetlerin evlilikleri sarsılabilir. Bu bir imtihan sürecidir. Ve imtihan sürecinde kazananlardan olunabileceği ve evliliğin kaldığı yerden devam edebileceğini bize öğretmişlerdir. - CEMEL VAKASI - Hz. Ayşe’nin zor bir imtihanıdır. Cemel olayı….. Sosyal bir şahsiyet olmasından dolayı ilimde ve siyasi alanda her zaman sorumluluk bu sorumlulukların neticesi ; Cemel olayı…. Cemel olayının tam anlamı ile kavramak için Hz. Osman döneminin incelenmesi gerekmektedir. Hz. Ayşe şahsiyet olarak Hz. Ebubekir, ve zamanın da fetva makamlarından biriydi. Fetva merkezi ya da başvurulan Hz. Ayşe hali onun sosyal sorumluluk bilinciyle açıklanabilir Bir çok bilgi ona sorulurdu. Bir çevresi ve müslümanlar üzerinde etkisi vardı. Hz. Ayşe sosyal olaylar karşısındaki sorumluluklarına hayatının hiçbir döneminde kayıtsız kalmamıştır. Hz. Osman’ın şehit edilmesi 40 günlük ev hapsinden sonra ve bunun sonucu ortaya çıkan sıkıntıların olduğu bir dönemde Hz. Ayşe’nin olayların içinde olmaması düşünülemez. İlmi açıdan ve sorumluluk bilinci olması açısından bakılırsa Cemel olayının içinde olması daha kolay anlaşılır. Onun derdi hesap sormak değildi. Sadece bir an önce kanını akıtanların yakalanmasını istiyor. katedilmesinin hesabının sorulmasını istiyordu. ise halifeydi. Onun derdi de Hz. Osman’ın hesabını sormaktı. Yanlız halife olmanın verdiği sorumlulukla daha da dikkatli bir yol izlemekteydi. Hz. Osman’ın şehit edildiği dönemde Mekke de idi. Hac için Hz. Osmanın başına gelenlerden sonra Medine’ye dönmeye karar verdi. Olaylar tam bir kargaşa ortamında gelişiyordu. şehit edilmesinin asıl sebeplerinden biri de buydu. Kargaşa çıkarmak ortalığı bulandırmak müslümanları birbirine kırdırmaktı. Münafıkların kurduğu kumpasta maalesef Hz. Ali ile ve taraf oldular. Ve sorunlar kargaşa içinde kolay çözülemiyordu. Hz. Aişe bir an önce Hz. Osman’ı şehit edenlerin bulunmasını ve cezalarının verilmesi halifeden talep ediliyordu. Halife Hz. Ali’de katillerin cezalarını vermek için çaba harcıyordu. Halife olmasının sorumluluğu ile daha sakin bir şekilde durumu netleştirerek katillerin cezalandırılması için uğraşıyordu. Kargaşanın daha da karmaşık hale gelmemesi için uğraşıyordu. Bir halifeye uygun çözümler bulmak için uğraşırken kaostan beslenen münafık grublarda boş durmuyor. Ortalığı daha da karıştıracak dedikodular üretiyorlardı. Medine de Hz. Aişe’nin etrafında toplanan gruba ve iştirak etmişti. 2 taraf olmuştu. ve biat etmişlerdi. Bununla beraber olayı ile ilgili de Hz. Ayşe gibi düşünüyorlardı. Bu arada Şam valisi Muaviye de Hz. Ali’ye hesap sorma derdine düşmüştü. Bu yüzden Hz. Ali önce Hz. Aişe ile aralarında ki iletişimsizliği halletmenin en önemli meselesi olduğunu biliyordu. Ve tüm mesaisini buna harcıyordu. Bu arada da münafıklar da boş durmuyordu. Fitne kazanı kaynıyordu. Tüm bunlar iki müslüman orduyu karşı karşıya savaşır hale Ali ve arasında ki fikir ayrılığı savaşla sonuçlanmıştı. Ve savaş sonunda iki taraf da kayıplar mevcuttu. daha sonra ile aralarında yaşanan olayı anne-evlat anlaşmazlığı olarak tanımlamıştır. bu tanımlamayı onaylar tarzda davranarak Medine’ye göndermiştir. Bu olay daha da detaylı bir şekilde incelenebilir. Lakin bu tarih bilgisi üzerine yorum tek başına Cemel olayı üzerinden yapılamaz. Ondan önce geçen 3 halife ve devletin geçirmiş olduğu süreçler içinde Cemel vakası okunmaya çalışmalı ki aslında bu bir okuma değil sadece anlamadır. Biz tarihin tekerrür etmemesi için Cemel vakasını okuyabilirsek Cemel vakaları tarzı olaylar tekrarlanmaz. Zaten aslında tarih tekerrür etmez. Tekerrür eden insandır. İnsanlar tekerrür ettiği için,gelişmediği ve tarihten ders almadığı için tarih tekerrür eder.
Aşağıda Hz. Muhammed dönemi siyasi olayları nelerdir kısaca olarak ele alacağız. Hazreti Muhammed kırk yaşında peygamber olmuştur. Yirmi üç sene peygamberlik yapmıştır. Mekke ve Medine coğrafyasında peygamberlik vazifesini yerine getirmiştir. Hazreti Muhammed birçok İslam düşmanı ile savaşmak ve siyasi anlaşmalar yapmak zorunda kalmıştır. Peygamber döneminde yaşanan siyasi olaylar şu şekildedir Bedir Savaşı 624 *Muhacirler ile Mekkeli müşrikler arasında gerçekleşmiştir. *Bedir kuyularının civarında gerçekleştiği için bu ismi almıştır. *Müşriklerin Müslüman tüccarların mallarına el koyması nedeniyle gerçekleşmiştir. *İslam savaş hukuku doğmuştur. *Savaşta esir düşenler fidye ödeyerek ve Müslümanlara okuma-yazma öğreterek serbest kalmıştır. Uhud Savaşı 625 *Mekkeli müşrikler Bedir Savaşı yenilgisinin intikamını almak için savaş başlatmışlardır. *Müslümanlar Uhud Dağı eteklerinde belli tepeleri elde etmişlerdir. *Peygamber okçular tepesi terk edilmesin demesine rağmen okçular tepeyi terk etmişlerdir. *Müslümanlar ağır bir yenilgi almıştır ve Peygamber da yaralanmıştır. Hudeybiye Antlaşması 628 *Müslümanlar kılıç kuşanarak Kabe’yi ziyaret etmek istemişlerdir. *Hazreti Osman müşriklerin arasına ekçi olarak gönderilmiştir. *Hazreti Osman’ın alıkonulması nedeniyle savaş pozisyonuna gelinmiştir. *Antlaşma sonucunda iki tarafın on yıl boyunca savaş yapmamasına karar verilmiştir. *Haz iptal edilmiş ve takip eden senelerde 3 sene boyunca silahsız hac etmeye müsaade edilmiştir. *Müslümanlar hukuken tanınmıştır. Hayber Kalesi’nin Fethi 629 *Şam ticaret yolu üzerinde Mekkelilerin Müslümanlara karşı kışkırtılmasına neden olan Yahudilere karşı yapılmıştır. *Müslümanların ilk taarruz savaşıdır. *Hayber Kalesi fethedilmiştir. Mute Savaşı 629 *Müslüman bir kaşifin Bizans’a bağlı Gassaniler tarafından öldürülmesi sonucunda meydana gelmiştir. *Hazreti Peygamber savaşa katılmamıştır. *Müslümanlar mağlup olmuştur. Mekke’nin Fethi 630 *Mekkeli müşrikler Hudeybiye Antlaşması’nın maddelerine uymayınca Peygamber Mekke’nin fethi için harekete geçmiştir. *Mekke fethedildi. Kabe putlardan temizlendi. Müslümanlar kesin bir zafer kazandı. *İslamiyet’in yayılışı hızlanmıştır. Huneyn Savaşı ve Taif Seferi 630 *Müslüman olmayan Arap kabilelerinin Müslümanlara karşı birleşmesi nedeniyle meydana gelmiştir. *Müslümanlar putperestleri mağlup etmişlerdir. *Putperestler Taif’e sığınmıştır ama şehir İslamiyet’i kabul etmiştir. Tebuk Seferi 631 *Bizans’ın Müslümanların üzerine yürüdüğü haberi gelince sefer ilan edilmiştir. *Haberin asılsız olduğu anlaşılmıştır. *Tebuk Seferi Peygamber son seferi olmuştur. Veda Hutbesi 632 *Peygamber vefat yılında hac vazifesini yerine getirmek istemesiyle gerçekleşmiştir. *Peygamber yaklaşık 120 bin sahabeye hutbe irad etmiştir. *Cahiliye devri kapanmıştır. *Kan davaları sona ermiştir. *Faiz ve zinanın haram olduğu ihtar edilmiştir. *Kadınların Allah’ın emaneti olduğu ihtar edilmiştir. *Peygamber hac vazifesini yerine getirdikten sonra vefat etmiştir. Peygamber katıldığı savaşlara gaza denmiştir. Peygamber katılmadığı savaşlara seriye denmiştir. Peygamber ahir ömrünün son sekiz senesinde altmıştan fazla gazveye katılmıştır. Peygamber İslam’ın yayılması için bizzat komutan olarak mücadele etmiştir. Peygamber altmış üç yaşında vefat etmiştir. Hz. Muhammed Dönemi Siyasi Olayları Nelerdir Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
hz muhammed ile ilgili olaylar